Dr. Alev Üstündağ yazdı: Çocuklarda Benlik Saygısı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Alev Üstündağ, 'Çocuklarda Benlik Saygısı'nı yazdı.

PAYLAŞ
Elazığ Gündem - Elazığ Editör

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI

Her çocuk birbirinden farklıdır ve farklı kişilik özelliklerine sahiptir. Bu nedenle çocuklardan “mükemmel” olmalarını beklemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Önemli olan çocuklarımızı olduğu gibi sevip kabul edebilmemizdir. Ebeveynlerin ve çocukla çalışan uzmanların öncelikli görevi hayat yolculuğunda çocuklarına rehberlik edebilmeleridir. Her çocuğun eşsiz, biricik ve özel olduğunu unutmadan, hayatta karşılaşabilecekleri farklı zorluklarla mücadele edebilmeleri ve güçlenebilmeleri için destekleyici çalışmaların yapılması gerekmektedir. Temel becerilerimiz arasında yer alan benlik saygısının desteklenmesi bu nedenle önemlidir. 

Benlik saygısı -diğer bir ifade ile kendine değer verme- yaşamdaki başarılarımız ve deneyimlerimizle ilişkilidir. Çocuklar açısından ele aldığımızda benlik saygısının doğrudan etkilerini sosyal ilişkilerinde görebilmekteyiz. Benlik saygısı düzeyi sosyal gelişimin yanı sıra çocukların duygusal, fiziksel ve akademik becerilerinin gelişiminde de önemli rol oynamaktadır. Araştırmalar, düşük benlik saygısının artan yalnızlık, kızgınlık, sinirlilik, anksiyete, depresyon ve yeme bozuklukları riski ile ilişkili olduğunu göstermektedir.

Sağlıklı benlik saygısı olan çocuklar genellikle güven duygusuna sahiptir, sorumluluk alır, risk almaktan korkmaz, bağımsız hareket eder, başarılarından gurur duyar, kendini sever ve başkaları tarafından sevilmeye değer olduğunu hisseder, hayal kırıklığını tolere edebilir, hataları ve başarısızlığı kabul eder, kararlarının ve davranışlarının sorumluluğunu alır, öz disiplin ve özdenetim duygularına sahiptir, akran baskısına uygun tepki verir, yeni görev ve sorumluluklara girişkendir, zorluklara meydan okur, olumlu ve olumsuz duyguların üstesinden gelir, iyimserlik duygusuna sahiptir ve başkalarına yardım eder. 

Düşük benlik saygısı olan çocuklar ise genellikle kendini sevilmeye ve saygı duyulmaya layık hissetmez,  başarısız olma korkusuyla yeni girişimlerde bulunmaktan kaçınır, reddedilmekten korkar, kendi yetenek ve becerilerini ortaya koyamaz, daha az girişkendir, başkalarıyla sosyal etkileşimlerinde pasiftir, sorunları ve hataları için başkalarını suçlar, sorumluluk almaktan kaçınır, sürekli başkaları tarafından onaylanmak ister, başkalarının yanında endişeli ve güvensiz olur, acı veren duygularıyla baş etmek için bağımlılık yapıcı davranışlara yönelebilir ve özellikle gelecekle ilgili pek çok korkuya sahiptir. 

Yukarıda belirtilen özellikler ve tutumlar sadece düşük ya da yüksek benlik saygısı ile ilişkili olmayabilir. Bu özelliklerin genel olduğu ve çocukların gelişiminin bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken; benlik saygısı düşük bireylerin genel özelliklerinin farkında olup çocuklarımızı ve davranışlarını gözlemleyebilmemiz ve şüpheli bir durum olduğunu düşündüğümüzde bir uzman tarafından değerlendirilmesini sağlamamız olmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocukların benlik saygısının geliştirilebilmesi için güvenli bir çevrenin sunulmasına ve ilgiye gereksinimleri vardır.

Daha yüksek benlik saygısına sahip olmanın yukarıda belirtilen potansiyel faydaları göz önünde bulundurulduğunda, “Çocukların benlik saygısını yükseltmek için bir şey yapabilir miyiz? Öyleyse, ne?” soruları üzerinde durulmalıdır. İlk sorunun cevabı; benlik saygısı düzeyi gerçekten de yaptığımız seçimlerden, aldığımız kararlardan ve davranışlarımızdan etkilenmektedir. Sağlıklı ya da olumlu benlik saygısının gelişimi, çocukların mutluluğu ve başarısı için çok önemlidir. Ebeveyn tutumları ve davranışları çocuklarda benlik saygısının gelişimini büyük ölçüde etkilemektedir. Öncelikle benlik saygısının gelişiminde sadece çocukların kendi haklarındaki düşünceleri değil, çevrelerinden aldıkları geri bildirimlerin de oldukça etkili olduğu unutulmamalıdır. Sürekli eleştirilen, başkalarıyla kıyaslanan, hataları kabul edilmeyen, söz hakkı olmayan, şiddete maruz kalan ve olumsuz hakaretlere uğrayan çocukların zaman içinde kendileriyle ilgili düşünceleri değişecek ve benlik saygı düzeyleri azalacaktır. Bu nedenle benlik saygısının desteklenmesi çalışmalarıyla çocukların kendilerini tanımaları, kendi özelliklerinin farkında olmaları ve kendilerine güvenmeleri sağlanmaya çalışılmaktadır. Çocukların uygun bilgi, beceri ve tutum kazanabilmeleri için fırsatlara ihtiyaçları vardır, uygulamalar kitabı bu fırsatları sunması açısından önemlidir. Kendine güvenen ve yeterli hisseden yetişkinler olabilmeleri için çocukların erken yaşlardan itibaren desteklenmesi gerekmektedir.
Hayatta inişler ve çıkışlar olması normaldir. Bir çocuğun benlik saygısını geliştirmek için temelde uygun model olmak, başarıları için övmek, çabalarını takdir etmek, eksik hissettiği alanlarda gelişmesini desteklemek için çocukla birlikte çalışmak ve olumsuz geribildirimde bulunmaktan kaçınmak yer almaktadır. Çocukların günlük yaşamlarında kendilerini takdir edebilecekleri pek çok özelliğe sahip olduklarını fark etmeleri sağlanmalıdır. 

Hiçbir ebeveyn çocuğunun kötülüğünü istemez ama farkında olmadan olumsuz etkileyebilir. Ebeveynlerin, çocuklarının benlik saygısı geliştirmelerinde herkesten daha fazla ve önemli rolleri bulunmaktadır. Çünkü çocuğun temel yaşam alanı aile ortamıdır ve ailesinin çocuk hakkındaki düşünceleri ve davranışları çocuğun kendi hakkındaki düşüncelerini doğrudan etkileyebilmektedir. Bu nedenle aile içerisinde çocuğun benlik saygısının desteklenmesinde ebeveynlerin sorumlulukları vardır. Uygulama kitabı bu anlamda ebeveynlerin de rahatlıkla kullanabilmesi ve uygulayabilmesi amacını da taşımaktadır. 

Benlik Saygısını Destekleyici Uygulamalar kitabı, çocukların kendi kendilerini geliştirmelerine destek olmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle uygulamalar hazırlanırken yaşayarak öğrenme tekniği temel alınmıştır. Çocuklarla yapılan çalışmalarda yaşayarak öğrenme yöntemini kullanmak etkileşimli bir öğrenme sürecini sağlaması açısından önemlidir. Çünkü böylelikle hem eğlenceli bir öğrenme ortamı yaratılabilmekte hem de çocuklardan çok şey öğrenilebilmektedir. Hazırlanan etkinlikler ders niteliğinde değil, oyun temeline dayandığı için çocuklar “farkında olmadan” amaçlanan becerileri kazanabilmektedir. 

Kitaptaki etkinlikleri uygulayabilmek için uygulayıcının ön hazırlık yapması ve tüm sürece hazırlıklı olması gerekmektedir. Eğer kendini hazır hissetmiyorsa ya da ilk kez uygulayacaksa deneme çalışması yapması kendini rahat hissetmesini ve gerekli önlemleri alabilmesini sağlayabilir. Yapılacak uygulamaya göre ortam hazırlığının da önceden yapılması öğrenme sürecinin daha verimli olmasını sağlayacaktır. Her çocuk farklıdır, bu nedenle uygulamaların çocuğun bireysel özellikleri, hassasiyetleri ve öğrenme süreci göz önünde bulundurularak yapılması son derece önemlidir. Gerekli durumlarda çocuklara göre değişiklikler yapılmalıdır. Uygulamaların sonunda değerlendirme yapılabilmesi ve çocukların düşüncelerini açıklayabilmelerine fırsat verilebilmesi için mutlaka yeterli zaman ayrılmalıdır.

Her çocuk çok özel, eşsiz, değerli ve kendini iyi hissetmeyi hak ediyor.

Dr. Alev Üstündağ yazdı: Çocuklarda Benlik Saygısı

Haber Merkezi

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN